Sayfa(224-229): | |||
Bir değil, bin ruhum da olsa, Kur’ân için, îman için hepsini feda etmeğe her zaman hazırım. Şu aziz vatanın taşları, toprakları, abideleri, kubbeleri, câmileri, minareleri, mezar taşları, türbeleri; Kur’ân’ın tebliğ ettiği zemzeme-i tevhidi haykırıyorlar. Îman ve Kur’ân’ın ezelî nurunu, atom zerrâtına kadar nüfuz edip i’lân ettiği tevhid hakîkatını, hiçbir kuvvet bu vatanın ve bu milletin sine-i pâkinden silemez. Muhterem mahkemenizden, yüksek adâletinizden; hakâik-i Kur’âniye’yi ve vahdaniyet-i İlâhîyyeyi haşmetle i’lân eden ve tevhidi a’zamî derecede gösteren Risâle-i Nur Külliyatının iadesine ve beraetine karar vermenizi rica ederim. Risâle-i Nur, Kur’ân’ın malıdır. Arşı ferşe bağlayan Kelâmullah ile mâzi canibindeki milyarlar ehl-i îman, evliyâ ve enbiyâ alâkadar oldukları gibi, Risâle-i Nur mahkemesiyle de ma’nen alâkadardırlar. Çok ihtiyarlamış Arz’ın, dört yüz milyon Müslüman sekenesi, Risâle-i Nur’un beraetine ve serbestiyetine ve intişârına muntazırdırlar. Mâzi tarafından perde-i gayb arkasına çekilen mübârek ecdadımızın nurânî kafileleri, ulvî makamlarından Risâle-i Nur mahkemesine ma’nen nâzırdırlar. Müstakbel cebhesinin feyizkâr nesilleri, beraet (Hâşiye) kararını bekliyorlar. Emekli Yüzbaşı Mehmed Kayalar
Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||